Uzak ufuk genellikle belirsizdir; mesafe ve atmosferik pusla detaylar bulanıklaşmış olup, geleceği tahmin etmeyi doğası gereği belirsiz kılar. Önümüzdeki olayları net bir şekilde ayırt edemediğimiz için eğitimli tahminlere dayanmak zorundayız. OpenAI ve Yapay Zeka Politikası Merkezi gibi kurumların yapay zeka araştırmacıları tarafından geliştirilen yakın zamanda yayımlanan AI 2027 senaryosu, önümüzdeki iki-üç yıl için detaylı bir tahminde bulunarak belirli teknik kilometre taşlarını ortaya koyuyor. Bu senaryonun yakın vadeye odaklanması, yapay zekanın yakın gelecekteki gelişimine dair net bilgiler sunuyor. Uzman geri bildirimleri ve senaryo planlamasıyla şekillendirilen AI 2027, özellikle çok modelli modellerin gelişerek karmaşık muhakeme ve bağımsızlık yeteneklerini kazandığı çeyrek bazında ilerlemeleri öngörüyor. Güvenilirliği, güncel araştırmalar hakkında doğrudan bilgi sahibi katılımcılardan geliyor. En dikkat çekici tahmin ise, 2027’de yapay genel zekanın (AGI)—insan benzeri veya üzerinde bilişsel yeteneklere sahip yapay zeka— ortaya çıkacağı yönünde. Takip eden aylarda ise insan zekasını aşan ve anlaşılmaz sorunları çözen yapay süper zekanın (ASI) gelişmesi bekleniyor. Bu tahminler, son yıllarda gözlemlenen yapay zekada devam eden üssel ilerlemeye dayanıyor. Ancak, bu büyümenin makul olmakla birlikte, AI modellerinin ölçeklendirilmesinden kaynaklanabilecek azalan getiriler nedeniyle belirsiz olduğu düşünülüyor. Tüm uzmanlar bu konuda görüş birliği içinde değil; Allen Yapay Zeka Enstitüsü CEO’su Ali Farhadi, tahminin bilimsel temelden yoksun olduğunu dile getirirken, Anthropic kurucu ortaklarından Jack Clark, bu tahmini yapay zekanın üssel büyümesini teknik açıdan akıllı bir tasvir olarak övdü. Dario Amodei (Anthropic CEO) ve Google DeepMind’in öngörülerine göre, AGI’nin 2030’a kadar mümkün olabileceği tahmin ediliyor. Bu an, matbaanın ve elektriğin de dâhil olduğu tarihî teknolojik sıçramaları hatırlatıyor; ancak AGI’nin etkisi çok daha hızlı ve derin olabilir. AI 2027 ayrıca riskleri de vurguluyor; bunlardan biri, uyumsuz ve süper zeki yapay zekanın insanlığın hayatta kalmasına tehdit oluşturması senaryosu. Google DeepMind, bunun olası görünen ama pek olası olmayan bir durum olduğunu kabul ediyor. Thomas Kuhn’un “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” adlı kitabındaki kuramı, baskın dünya görüşlerinin kanıtlar karşısında ani biçimde değişebileceğine işaret eder; yapay zekayla böyle bir paradigma kaymasının yaşanması muhtemel görülüyor. Lisan modelleri ve ChatGPT’den önce, uzmanların ortalama tahminleri AGI’nin 2058 civarında olacağı yönündeydi.

AI öncülerinden Geoffrey Hinton başlangıçta AGI’nin 30 ila 50 yıl uzaklıkta olduğunu düşünüyordu; ancak yakın zamanda kaydedilen gelişmeler sonrası 2028’e kadar gelebileceğini revize etti. Potansiyel sonuçlar büyük; Fortune dergisinden Jeremy Kahn, yakında gelebilecek AGI’nin otomasyonun hızlanmasıyla birlikte müşteri hizmetleri, içerik üretimi, programlama ve veri analizi gibi sektörlerde önemli iş kayıplarına yol açabileceği konusunda uyarıyor. Bu iki yıllık hızlı gelişim süresi, özellikle ekonomik durgunlukların otomasyona yönelimiyle, iş gücünün uyum sağlaması için yeterli zaman bırakmayabilir. Ekonominin ötesinde, AGI temel insani kavramları da sorgulatıyor. Descartes’in 17. yüzyılda ileri sürdüğü “Cogito, ergo sum” (“Düşünüyorum, öyleyse varım”) ifadesinden beri Batı düşüncesi, insan kimliğini bilişsel yetilere dayandırmıştır. Eğer makineler düşünebiliyorsa veya öyle görünüyorsa ve insanlar giderek düşünmeyi yapay zekaya devrediyorsa, bu geleneksel “ben” kavramını zayıflatabilir. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, yapay zekaya aşırı bağımlılığın bireylerin eleştirel düşünme ve bilişsel yeteneklerini zamanla zayıflatabileceğine dikkat çekiyor. AGI ve onu takip eden ASI’nin muhtemel gelişine karşı toplum, sadece iş ve güvenlik değil, kimlik gibi temel soruları da acilen düşünmelidir. Ancak yapay zeka aynı zamanda, bilimsel keşifleri hızlandırmak, acıları hafifletmek ve insan yeteneklerini artırmak gibi olağanüstü vaatler de sunuyor. Amodei, güçlü yapay zekanın, bir asırlık biyolojik araştırma ve sağlık gelişmelerini 5 ila 10 yıl gibi kısa bir sürede yoğunlaştırabileceğini belirtiyor. AI 2027 tahmini doğru çıkıp çıkmayacağı önemli değil; onun olasılığı, harekete geçmemizi zorunlu kılıyor. İşletmeler, yapay zeka güvenliği araştırmalarına ve dayanıklılığı artırmaya yatırım yapmalı, yapay zekanın güçlü yönleri ile insan becerilerini bütünleştiren roller geliştirmeli. Hükümetler, model değerlendirmesi ve uzun vadeli hayati riskler gibi acil konuları kapsayan düzenleyici çerçeveleri hızlandırmalı. Bireyler ise, yaratıcılık, duygusal zeka, karmaşık yargı ve yapay zekayla sağlıklı işbirlikleri kurarak insan iradesini koruyan sürekli öğrenmeye yönelmelidir. Soyut gelecek spekülasyonları dönemi geride kaldı; yakın vadeli yapay zeka dönüşümüne hazırlık yapmak hayati önem taşıyor. Geleceğimizi, yalnızca algoritmalar değil, kolektif tercihlerimiz ve değerlerimiz şekillendirecek—şimdi başlamalıyız.