Nvidia GPU Teknoloji Konferansı (GTC) 2025'te CEO Jensen Huang, yapay zekâ (AI) için dönüştürücü bir geleceği ana hatlarıyla anlatan bir keynote sundu ve bunu kritik bir "dönüm noktası" olarak tanımladı. Etkinlikte binlerce geliştirici ve sektör liderine hitap eden Huang, çoğu zaman "Yapay Zekâ’nın Super Bowl'u" olarak adlandırılan bu etkinlikte, teknolojide kayda değer ilerlemeleri ve AI'nin önümüzdeki on yılına dair vizyonunu paylaştı. En önemli anlardan biri, yapay zekâ verimliliğini ve hesaplama performansını önemli ölçüde artırmayı hedefleyen Nvidia’nın yeni nesil grafik mimarisi kod adı Black’in tanıtılmasıydı. Detaylar sınırlı olsa da, vurgu AI kabiliyetlerinde benzeri görülmemiş ilerlemelere yapılıyordu. Huang, yapay zekânın son on yıldaki evrimini, erken bilgisayarlı görme görevlerinden, bağlam açısından uygun ve doğru yanıtlar veren gelişmiş üretici AI modellerine uzanan bir süreç olarak anlattı. AI’nın gelişimini aşamalara ayırdı ve veriye dayalı yaklaşımlardan “fiziksel AI”ya geçişi vurguladı. Bu yeni aşamada, robotik AI ile gerçek dünyayı anlayan bir entegrasyon sağlanıyor; böylece makineler sürtünme ve fiziksel etkileşim gibi dinamikleri kavrayabiliyor. Bu gelişme, karmaşık ortamlara akıllı uyum sağlayan otonom robotların ortaya çıkmasını destekliyor. Bu fiziksel AI aşamasının önemli bir zorluğu, yüksek kaliteli veri kaynaklarının temin edilmesi. Huang, mevcut veri setlerinin sınırlamalarını belirterek, “Elinizde sadece belli bir veri ve etiketleme kapasitesi var, ” dedi. Bunu aşmak için Nvidia, yapay zekâ modellerini etkili biçimde eğitecek gerçekçi simülasyon teknolojilerine büyük yatırımlar yapıyor. Bu teknolojilerin örneklerinden biri de Isaac. Nvidia’nın, simülasyon araçlarıyla AI çerçevesi birleşerek robotların sanal ortamda öğrenip uyum sağlayabildiği, gerçek dünyaya uygulamadan önce geliştirme imkânı sunan platformu.

Bu noktada, elektrik mühendisliği ve bilgisayar bilimleri profesörü Benjamin Lee, Isaac’in değerini şöyle övdü: "Sanal ortamlar, robotik araştırmacılarının modellerini güvenli ve verimli bir şekilde geliştirmeleri için uzun zamandır bir hayaldi. Erişilebilir ve gelişmiş simülasyon sağlayarak, gelişimi büyük ölçüde demokratikleştirebilir. " Nvidia ayrıca, araştırma topluluğunu harekete geçirmek amacıyla tasarlanmış açık kaynaklı yapay zekâ modellerinden oluşan Cosmos serisini tanıttı. Bu önceden eğitilmiş modeller, farklı platformlarda yüksek verimlilikle çalışabiliyor ve otonom araçlar veya doğal dil anlama gibi alanlarda yeniliği hızlandırmayı amaçlıyor. Şirket, Tesla gibi otomotiv üreticileriyle yaptığı ortaklıklar gibi iş birliklerini güçlendirdi; Nvidia’nın yapay zekâ uzmanlığını otomotiv endüstrisiyle bir araya getirerek, otonom sürüş teknolojilerini geliştirmeye odaklandı. Bu adımlar, AI yarıiletken firmaları ile geleneksel sanayiler arasındaki bağların güçlenmesine işaret ediyor. Ayrıca, Nvidia, karmaşık operasyon ortamları için gelişmiş bir yapay zekâ sistemi olan Halos’u tanıttı. Huang, bunun dünyanın ilk büyük ölçekli, tamamen entegre AI çözümü olduğunu iddia etti ve Nvidia’nın ölçeklenebilir AI teknolojilerinde öncülüğünü vurguladı. Konferansın sonunda, Huang, Nvidia’nın "genel amaçlı robotik" vizyonunu temsil eden, çeşitli görevleri yerine getirebilen küçük bir robotu sergiledi. Bu robot, sadece dar bir alanda uzmanlaşmış değil, çok yönlü ve çeşitli işleri yapabilen bir yapıya sahip. Huang, “Genel amaçlı robotik çağı başladı, ” diyerek, geleceğin robotlarının uyum sağlayabilen, çok işlevli ve derinlemesine AI entegrasyonu ile insanlar ile anlamlı işbirliği yapabilen robotlar olacağını belirtti. Genel olarak, GTC 2025’te Nvidia’nın duyuruları, gelişmiş donanımlar, karmaşık simülasyon ortamları, açık kaynaklı AI çerçeveleri ve yenilikçi robotik teknolojiler dahil olmak üzere, iddialı bir stratejiyi ortaya koydu. Bu kritik AI dönüm noktasında kendisini konumlandıran Nvidia, AI sistemlerinin öğrenme, anlama ve dünya ile etkileşimini köklü bir biçimde değiştiren bir dönüşüm hareketini yönlendiriyor ve önümüzdeki yıllarda sektör genelinde önemli etkiler yaratmayı vaat ediyor.