8 Ekim 2025 tarihli Axios AI+ bülteni, yapay zeka sektöründeki ana oyuncuları birbirine bağlayan giderek karmaşıklaşan ağın derinlemesine bir özetini sunuyor. Bu ağ, sıklıkla "mega-bloblar" olarak tanımlanan, AI şirketleri ve altyapı sağlayıcılarından oluşan karmaşık ve karşılıklı bağımlı finansal ve operasyonel ilişkiler kurmuş bir yapıdır. Önemli bir örnek, OpenAI’nin yarım milyar doların üzerinde değere sahip yarı iletken firması AMD ile yaptığı anlaşma olup, bu da büyük yapay zeka kuruluşlarının çeşitli teknoloji ve hizmet sağlayıcılarına ne kadar yoğun şekilde bağlı olduklarını gösteriyor. OpenAI’nin ortaklıkları arasında Microsoft, Nvidia, Oracle ve SoftBank gibi sektör liderleri de bulunuyor; bu ortaklıklar büyük ölçekte yatırım, AI hesaplamaları için vazgeçilmez yüksek performanslı çiplerin temini ve büyük veri merkezi altyapılarının geliştirilmesini kapsıyor. ABD’deki “Stargate” tesisi ve Abu Dabi’daki karşılığı gibi ana projeler, bu küresel ölçek ve iddiayı gözler önüne seriyor. Bu bağlantılı yapı, yalnızca OpenAI ile sınırlı kalmıyor, aynı zamanda Google ve Amazon’un desteklediği Anthropic gibi diğer AI rakiplerini de kapsıyor ve Microsoft ile hizmet sözleşmelerine sahip. Bu durum, rakiplerin aynı altyapı ve yatırım kaynaklarına yönelik örtüşen bağımlılıklarını yansıtan daha geniş bir eğilimi gösteriyor.

Özel sektörün yanı sıra, Axios bülteni, ABD hükümetinin yurt içi yarı iletken üretimini güçlendirmeyi ve tedarik zinciri dayanıklılığını artırmayı amaçlayan CHIPS Yasası gibi girişimler aracılığıyla artan rolüne de vurgu yapıyor; bu da yapay zekanın stratejik bir ulusal öneme sahip olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, bu genişleyen ittifaklar ve yatırımlar, finansal döngüsellik gibi endişeleri de beraberinde getiriyor; burada fonlar, belirgin pazar büyümesi olmadan tekrar tekrar birbirleri içinde dolaşıyor ve eski krizler gibi dot-com balonu ve 2008 mali krizine benzeyen şeffaflık eksikliği yaşanıyor. Ayrıca, yapay zeka yeteneklerinin hızla büyümesi, hesaplama talebini katlanarak artırıyor ve enerji tüketimi konusunda önemli soruları gündeme getiriyor. Tahminler, 2030 yılına kadar AI destekli elektrik tüketiminin on kat artabileceğini ve Kuzey Amerika’nın bu artışta büyük bir odak olacağını gösteriyor; 2040’a gelindiğinde ise, yapay zekanın dünya elektrik kullanımının yaklaşık %3’üne kadar ulaşabileceği öngörülüyor. Bu da, büyümeyi desteklemek için enerji verimli AI teknolojilerine ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına acil ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Son sektör gelişmeleri arasında, Elon Musk’ın yapay zeka şirketi xAI’ın Nvidia’dan ek fon sağladığı, Anthropic’ın Hindistan’a genişleme yaptığı ve IBM’in Anthropic’ın yapay zeka hizmetlerini kendi yazılım portföyüne entegre ettiğine ilişkin bilgiler bulunuyor; bu gelişmeler, AI şirketleri ve kurumsal sağlayıcılar arasındaki işbirliklerinin devam ettiğini gösteriyor. Genel olarak, Axios AI+ bülteni, büyük şirketler ve altyapı sağlayıcılar arasında derin bir bağlantı ağıyla tanımlanan, hükümetin önemli ölçüde etkili olduğu, finansal şeffaflık endişelerinin arttığı ve enerji tüketimiyle ilgili kritik zorlukların bulunduğu bir yapay zeka sektörünü resmediyor. Bu faktörler, yapay zekanın gelişen ekosistemi ve geniş teknolojik peyzaj üzerindeki gelecekteki etkisini şekillendiriyor.