Devrim niteliğinde bir yeni teknolojinin önde gelen özel şirketlerinin hem hissedarlarını hem de genel dünyayı önceliklendirmesi beklenebilir mi?OpenAI yönetim kuruluna -Tasha 2018'de ve Helen 2021'de- katıldığımızda şirketin sorumlu yapay zeka geliştirme için potansiyel bir model olarak yenilikçi yaklaşımına tedbirli bir iyimserlikle yaklaşıyorduk. Ancak deneyimlerimize dayanarak, kendini yönetme yaklaşımının kar amaçlı teşviklerin baskısına karşı sürekli olarak dayanamayacağına inanmaktayız. Yapay zekanın olumlu ve olumsuz etkilerinin önemli olması göz önüne alındığında, bu teşviklerin her zaman kamu yararıyla uyumlu olacağını varsayamayız. Yapay zekanın ilerlemesi toplumun geneline fayda sağlaması için hükümetlerin etkili düzenleyici çerçeveler oluşturması son derece önemlidir. OpenAI, ileri düzeyde yapay zeka sistemlerinin güvenli ve etik gelişimini sağlarken kendini başarılı bir şekilde yönetebilen bir şirket gibi görünüyordu.

İlk olarak tüm insanlıkla paylaşılması amaçlanan yapay genel zeka (AGI) faydalarını sağlama misyonuna sahip kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kurulan OpenAI, daha sonra kar amacı güden bir yan kuruluş yaratmıştır ve bu sayede gerekli sermayeyi elde etmiştir, kar amacı gütmeyen kuruluş üzerinden kontrol sağlanmıştır. Bu benzersiz yapı, şirketin orijinal misyonuna bağlılığını korumayı amaçlamaktaydı ve yönetim kurulu bu amaca sadakatle görevlendirilmişti. Eşi benzeri görülmemiş olsa da, umut verici bir deney gibi görünüyordu. Ne yazık ki, başarısız bir deney oldu.