İşletmelerin deneyimleri kişiselleştirmek ve operasyonları optimize etmek için büyük miktarda veriyi toplaması ve analiz etmesiyle, güçlü siber güvenlik önlemleri her zamankinden daha önemli hale geliyor. Ancak, veri hacmindeki artış, kuruluşların siber tehditler, dolandırıcılık ve veri ihlallerine karşı olan açıklığını da artırıyor. Artan finansal riskler ve düzenleyici taleplerle karşı karşıya kalan şirketler, proaktif güvenlik stratejileri benimsemek zorunda. Saisuman Singamsetty gibi uzmanlar, yapay zeka destekli dolandırıcılık tespiti ve blockchain tabanlı güvenlik çerçevelerinde yenilikler öncülüğünü üstlenerek, işletmelerin hassas bilgilerini korumalarına ve güveni sürdürmelerine yardımcı oluyor. **Yapay Zeka Destekli Dolandırıcılık Tespitleri: Finansal Güvenliği Artırmak** Finansal dolandırıcılık giderek daha karmaşık hale geliyor; siber suçlular, geleneksel savunmaları aşmak için yapay zeka araçları kullanıyor. Birçok kurum hala eski dolandırıcılık modellerine dayanıyor ve bu da onları gelişmiş saldırılara karşı savunmasız bırakıyor. Modern sistemler, derin pekiştirmeli öğrenme kullarak, gerçek zamanlı olarak büyük işlem verilerini analiz edip, karmaşık dolandırıcılık kalıplarını tespit ederek doğruluğu sürekli artırıyor, yanlış pozitifleri azaltıyor ve dolandırıcılık büyümeden kayıpları önlüyor. Bu uyarlanabilir yaklaşım, statik kural tabanlı sistemleri aşarak üstünlük sağlıyor. Saisuman Singamsetty, tahmine dayalı analizler ve makine öğrenmesi kullanan, dolandırıcılık davranışlarını erken tespit edip proaktif önlemler almayı sağlayan gerçek zamanlı izleme ve uyarlanabilir güvenlik çerçeveleri geliştirdi. Çalışmaları, yeni nesil dolandırıcılık önleme teknolojilerinin öncüsü konumunda. **Blockchain ile Güvenlik: Veri Bütünlüğünü Sağlamak** Dolandırıcılık önlemlerinin ötesinde, siber tehditler evrimleşirken veri bütünlüğünün korunması da hayati önem taşıyor. Blockchain, şeffaflığı ve güveni artıran merkezi olmayan, tahribata dayanıklı çerçeveler sunuyor. Singamsetty’nin önemli bir yeniliği, federated learning ile blockchain’i entegre ederek, akıllı sensörler ve giyilebilir cihazlar gibi aygıtların, özel verileri ifşa etmeden paylaşılan yapay zeka modellerine katkıda bulunmasını sağlıyor. Blockchain kimlik doğrulaması ile güvenli yapay zeka eğitimini birleştiren çözümleri, güvenli çapraz ağ işbirliğini kolaylaştırıyor. Ayrıca, her katkının gerçek zamanlı izlenip doğrulandığı sistemler geliştirerek, riskleri azaltıp güveni artırdı. Bu gelişmeler, blockchain tabanlı güvenlik çerçevelerini güçlendirirken, gizliliği de koruyor. Blockchain’in faydalarına rağmen, düzenleyici uyumluluk, sistem uyumu ve ölçeklenebilirlik gibi hâlâ bazı zorluklar var.

Singamsetty, kuruluşların yenilikleri yönetişimle dengelemesine, uygulamaları veri koruma yasalarıyla uyumlu hale getirmesine yardımcı oluyor. Gartner, 2025 yılı itibarıyla işletmelerin %75’inden fazlasının blockchain tabanlı güvenlik modellerini benimseyeceğini öngörüyor; bu da veri koruma ve merkezi depolama risklerini azaltmadaki artan önemlerini gösteriyor. **Etik Yapay Zeka Yönetişimi: Önyargıyı ve Adaleti Sağlamak** Yapay zeka yönetişiminde önemli endişelerden biri ise, makine öğrenimindeki önyargılar. Bu durum, adil olmayan dolandırıcılık değerlendirmelerine ve hizmet reddine yol açabilir. AI kararlarının adil, şeffaf ve açıklanabilir olması, doğruluk kadar kritik. Singamsetty, gerçek zamanlı davranışlara odaklanarak önyargılı tarihsel veriler yerine adil ve ayrımcı olmayan etik yapay zeka çerçevelerini geliştiriyor. Sürekli denetimler ve geri bildirim döngüleri sayesinde, modeller algoritmik önyargıyı azaltırken doğruluğu koruyor ve tüm kullanıcıları eşit şekilde gözeten güvenlik çözümleri teşvik ediyor. 2030 yılına kadar yapay zeka destekli siber güvenlik pazarının 133 milyar dolara ulaşması öngörülüyor; kimlik doğrulama, biyometrik ve sıfır güvendi modellerindeki yeniliklerle bu alan hızla büyüyor. GDPR gibi veri koruma düzenlemeleri ile uyumun önemi arttıkça, etik yapay zeka uygulamaları, güvenliği ve düzenleyici uyumu güçlendiriyor. AI destekli güvenlik, tehditlerin yalnızca yanıtlanması değil, aynı zamanda kendini düzenleyen ve proaktif hale gelmesiyle de gelişmeli; insan gözetimi, etik standartlar ve uyumluluk entegrasyonu ile etkin ve güvenilir kalmalı. **İleriye Doğru Yol Haritası** Siber tehditler karmaşıklaştıkça, kuruluşlar gelişmiş dolandırıcılık tespiti, blockchain çerçeveleri ve etik AI yönetişimi gibi yapay zeka destekli güvenlik çözümlerini benimsemek zorunda. Başarı, dikkatli uygulama, sürekli geliştirme ve denetimle gerçekleşir. Yapay zeka, tehditlerin tespiti konusunda eşsiz hız ve hassasiyet sunarken, blockchain tahribata karşı dayanıklı veri koruması sağlar. Ancak, ölçeklenebilirlik, düzenleyici uyum ve etik kaygılar da göz önünde bulundurulmalı. Saisuman Singamsetty gibi liderler, yeni nesil dolandırıcılık önleme, blockchain stratejileri ve etik yapay zeka modelleriyle dijital güvenliğin geleceğini şekillendiriyor. Şirketler, sorumlu yapay zeka güvenliğine bugün yatırım yaparsa, değişen dijital ortamda daha iyi yol alabilir; gecikmeler ise maliyetli geri dönüşler riskini doğurur. Açık olan zorunluluk ise şudur: İşletmeler, AI güvenliğini sorumlu biçimde benimsemeli, yönetişimi geliştirmeli ve şeffaflığı koruyarak uzun vadeli dayanıklılık ve güveni sağlamalıdır. Yeniliği etik ve uyumla bütünleştirerek, dijital kimliklerini sürekli tehditlere karşı koruyabilirler.