Orta Doğu'daki artan gerilimler ve küresel savaş tehdidinin, Rusya, İran ve Kuzey Kore gibi yaptırımlar uygulayan rejimlerin geleneksel fiat para birimleri yerine Bitcoin’e yönelmelerini tetlemesi bekleniyor, AMLBot uyumluluk ve blockchain adli işlem şirketinin CEO’su Slava Demchuk buna işaret ediyor. “Rus işletmeleri, sınır ötesi transferler, yaptırım kaçınması ve kara para aklama amacıyla kripto varlıkları kullandıklarını belirtti, ” dedi Demchuk. Cryptonews ile yaptığı bir röportajda ekledi: “G7 ve Batı ülkelerinin, Rusların yaptırımlardan kaçmasına izin veren açıkları kapatmak amacıyla kripto sektörüne yönelik yeni düzenlemeler getirmesi olasıdır. ” Bu yaptırımların kriptoya yönelişi, Rus bankalarına uygulanan yaptırımlar ve bu bankaların ABD bağlantılı SWIFT uluslararası ödeme ağından çıkarılmasını takiben geliyor. Dacian Cimpean, merkezi olmayan uygulamalar platformu MultiversX’te dijital pazarlama uzmanı, istikrarsızlığın aktörleri güvenli liman varlıklarına yönlendirdiğine dikkati çekti. 2022 yılında Rusya-Ukrayna çatışmasının başlangıcında petrol fiyatlarının varil başına 100 doları aşmasıyla enflasyon arttı ve küresel para politikası ayarlamaları yapıldı. “Bitcoin gibi dijital varlıklar, kriz zamanlarında yatırımcıları çeken geleneksel güvenli limanlara alternatif olarak görülüyor, ” diyen Cimpean, Cryptonews’e şunları söyledi: “Bu algı, ekonomik belirsizlik yaşayan ülkelerde özellikle belirgindir; vatandaşlar, servetlerini korumak amacıyla sık sık kripto paralara yönelirler. ” Ayrıntılı olarak şunları ekledi: > “Ancak, artan jeopolitik riskler, hükümetlerin sermaye kaçışını veya yaptırımların aşılmasını önlemeye çalışırken daha katı düzenleyici önlemler ve kripto işlemlerinde kısıtlamalar getirmesine de yol açabilir. Bu tür adımlar, piyasa güvenini zayıflatabilir ve oynaklığa neden olabilir. ” BRICS+ koalisyonu—başta Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika olmak üzere—kendi merkezi banka dijital parasını (CBDC) geliştirmeyi planlıyor ve bu, dolar bağımlılığını azaltma çabalarını hızlandırmayı amaçlıyor. Bu doğrultuda, kripto aracılığıyla dolar bağımsızlığını artırma hedefi, iki önemli zorlukla karşı karşıya: Bunlardan ilki, Hollanda menşeli ve bu ülkelerin kullanmayı planladığı M-Bridge platformunun çekilmesi; ikincisi ise ABD Başkan adayı Trump’ın girişimi engelleme tehditi. > “BRICS Ülkelerinin Dolar’dan uzaklaşmaya çalıştığı ve bizlerin ise izlemekle yetindiğimiz fikri BİTTİ. Bu ülkelerden, yeni bir BRICS Parası yaratmayacakları ya da herhangi bir Paranın yerine kullanacakları başka bir Para’ya destek vermeyecekleri konusunda taahhüt istiyoruz, yoksa…” — Donald J.

Trump (@realDonaldTrump) 30 Kasım 2024 2020 yılında Venezuela, ABD yaptırımlarının sorunlu demokratik yapısına etkisini yönetmek için Petrodolar adlı devlet tarafından çıkarılan bir kripto tokenine yöneldi. Öte yandan, Kuzey Kore, nükleer programına yönelik uygulanan yaptırımların etkisiyle şaşırmış durumda ve savunma bütçesini güçlendirmek amacıyla kripto fonlarını hackledi. Birleşmiş Milletler raporlarına göre, 2019-2020 yılları arasında izolasyon halindeki ülke, siber suçlar yoluyla 2 milyar dolar elde etti. Bu vakalar, kripto paraların jeopolitik çatışmalara nasıl karıştığını gösteriyor. Ancak, Bitcoin’in güvenli liman statüsü tutarsızlık gösterdi. Örneğin, BTC 5 Ağustos 2024 tarihli hisse senedi piyasası çöküşü sırasında %16 değer kaybederken, bu olay kripto piyasalarını da etkiledi ve altın sadece %1’den fazla değer kaybetti, böylece daha dayanıklı olduğunu gösterdi. Nisan ayında, Orta Doğu’daki çatışmanın artmasıyla güvenli liman varlıklarına olan talep artarken, Bitcoin’in piyasa değeri yüzde 6 düştü. Bunun aksine, altın yüzde 8 yükseldi ve aynı dönemde ABD doları da güç kazandı.