Kurumsal blok zinciri şirketi R3, Solana Vakfı ile stratejik bir işbirliği açıkladı. Bu işbirliği, izin verilen Corda platformunu, Solana’nın izin vermeyen blok zinciri ağıyla bağlantı kurmayı amaçlıyor. Bu ortaklık, R3 için önemli bir dönüşümü işaret ediyor; çünkü doğrudan Solana’nın Katman 1 ağı üzerinde kurumsal düzeyde bir konsensus hizmeti geliştirecekler. Bu sayede düzenlenmiş finansal kurumlar, gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenizasyonu için gerekli uyumluluk standartlarına uyarak, halka açık blok zinciri altyapısından faydalanabilecek. Bu müttefikliğin temel unsurlarından biri de, Solana Vakfı Başkanı Lily Liu’nun R3’ün yönetim kuruluna atanmasıdır. Bu atama, daha yakın stratejik uyumu gösteriyor. R3, düzenlenmiş varlık ekosistemini Solana’nın ağına entegre etmeyi planlıyor ve böylece geleneksel finans kurumları ve üzerlerinde 10 milyar doların üzerinde olan zincir üstü varlıkları için yeni likidite ve uzlaşma fırsatlarının ortaya çıkması mümkün hale geliyor. Bu zamanlama, düzenleyici değişiklikler ışığında stratejik bir hamledir. R3, yatırım veya satış seçeneklerini değerlendiriyor. Bloomberg'in raporuna göre, Ekim 2024’te Ava Labs, Solana Vakfı ve Adhara ile olası azınlık yatırımı, ortak girişimler veya tam satış hakkında erken görüşmeler yapılmış. Solana’nın R3’e yaptığı yatırıma dair henüz kesin bir bilgi olmasa da, Liu’nun yönetim kurulu üyeliği, teknolojik ortaklığın ötesinde daha derin bir işbirliğine işaret ediyor. Bu durum, R3 kurucu CTO’su Richard Brown’ın tam zamanlı olarak yeniden göreve başlamasıyla daha da güçleniyor. Bu gelişme, kamu blok zincirleri üzerindeki düzenleyici bakış açısındaki değişikliklerle de paralel ilerliyor. On sektör kurumu, Basel Bankacılık Denetimi Komitesi’ne, tokenize varlıkların izin vermeyen blok zincirleri üzerinde yüksek riskli olarak kabul edilmesine ilişkin kripto-varlık düzenlemelerini gözden geçirmesini talep etti.

Hali hazırda bankaların sermaye yeterlilikleri bu varlıklara karşı katı, ancak yeni çerçeveler bu kısıtlamaları hafifletebilir. R3, bankalar ve finansal altyapı sağlayıcılarına hizmet veriyor; bankalar, düzenleyici kısıtlamalar nedeniyle halka açık blok zincirleriyle çalışma konusunda temkinli davranırken, diğer finans kurumları daha az kısıtlamayla karşılaşabiliyor. Bu düzenleyici gelişmelerle birlikte, R3 her iki sektörü de desteklemeye hazır durumda. R3’ün Corda platformu, HQLAX dijital teminat girişimi gibi önemli kurumsal dağıtık defter teknolojisi (DLT) projelerinin temelini oluşturuyor. Bu projede, Clearstream güvencesiyle hizmet veren bir trusted service provider konumunda. Jens Hachmeister, Clearstream’dan, “Kamu ve özel blok zincirlerinin yakınlaşması artık hayal değil – şu an gerçekleşiyor. Bu, değer hareketinde nesiller arası bir dönüşüm ve kriptoya giriş yapan kurumlar için dönüm noktası, ” dedi. Teknik açıdan, ortaklık, Corda ile Solana arasında yerel birlikte çalışabilirliği sağlayan bir konsensus hizmeti sunacak. Böylece izin verilen ve izin verilmemiş blok zinciri ekosistemleri arasındaki köprü kurulacak. Geleneksel birlikte çalışabilirlik çözümlerinin aksine, özel Corda işlemleri doğrudan Solana ana ağı üzerinde onaylanacak ve Corda notary nodları yerine kullanılacak. Corda tabanlı varlıklar, Solana stablecoinleriyle uzlaşabilecek ve Corda özel zincirlerinden Solana’ya varlık aktarımını kolaylaştıracak bir köprü kurulacak. R3 CEO’su David Rutter, Ethereum’ı sürekli eleştiren biri olarak, geniş kapsamlı değerlendirmeler sonrası Solana’yı tercih etti. Bu karar, hem teknik faktörleri hem de Ethereum’a yönelik şüpheleri yansıtıyor; özellikle JP Morgan’ın ilk ilgisinin R3’ten, izin verilen bir Ethereum varyantına kaymasıyla. Rutter, ortaklığı şu şekilde tanımladı: “DeFi’nin geleneksel finans dünyasına gelmeyeceğini biliyoruz, bu yüzden bu ekosistemleri birbirine bağlayan altyapıyı inşa etmek bizim görevimiz. Bu, gerçek dünyada kullanılabilirlik, kurumsal hazırlık ve düzenlenmiş piyasa geleceğini şekillendirmekle ilgili. ” Genel olarak, bu işbirliği, kurumsal finansın halka açık blok zincir altyapısına doğru yönelişine stratejik bir yanıt niteliğinde ve uyumluluk ile kontrol ihtiyacını dengelemede, izin verilen ağların tercih edilmesini sağlayan bir denge kuruyor.